Sokaklarda büyüdüm,
Bol bol sulugöz çiğnedim yüzümü tatlı tatlı buruşturarak.
Bir de cicoz hani üç renkli olan,pembe,sarı,mavi.
Balonunu şişirip şişirip yüzümün yarısını kaplayacak şekilde patlattım.
Sonra o incecik zar haline gelen sakızı yüzümden on parmağımla sıyırdım.
Köpük helva satan kamyonetlerin arkasından koştum.
Haaa leblebi tozu var bir de,
Leblebi tozu yiyip konuşmaya çalıştım ağzımdakini püskürterek,
Sonra gülerken boğazıma kaçtı gözlerim yaşlı yaşlı öksürdüm dakikalarca,
Daha çok güldüm.
Hunharca koşup,terleyip,kirlenip,acıkıp salçalı ekmek yedim.
Çişim geldiğinde bacaklarımı birbirine yapıştırıp ip atlamaya devam ettim,
Eve girersem çıkamam diye.
Ben de mahalle çocuğuyum.
Saklambaç oynadım karanlıkta,
Elektrik direğine yumulup birden yüze kadar sayarak.
Duvardan duvara atladım,
Düşmekten korkmadan.
Kapı pervazlarına tırmandım parmak uçlarımla.
İki yana açılan tahta kutularda satılan parmak dondurmalardan yedim bolca.
Bir de aynı kutularda satılan lahmacunlardan.
Misket oynadım,
Bir de bozuk paralarla futbol.
Saçımı çekip duran zeytin gözlü çocuk ilk aşkımdı,
Canımı acıtanlara olan zaafım o günlerden.
Ben mahalle çocuğuyum,
Şimdi büyüdüm mü bilmem.
Sanki hala çocuğum ama mahallem yok...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder